Ayşe Çelikbaş
Serbest Muhasebeci Mali Müşavir
aysecelikbas@otlook.com.tr
Mesleğimiz Değerdir Lakin…
Yoğun dijital dönüşüm uygulamalarına karşın artan iş yükü, sebep olduğu kafa karışıklığı ile uygulama birliği sağlanamayan sürekli ve çoğunlukla da birbiriyle tutarsız değişen mevzuat, bir de mesleğin ilk gününden bu yana her nedense görmezden gelinen haksız rekabet ve tahsilat, mali müşavirlerin köklü çözüm bekleyen önemli sorunlarındandır. Gelinen noktada, bir de, itibarı sorguya muhtaç meslek var ortada.
Mesleki toplantılarda mesleğe ve meslek mensubuna dair konuşmaları dinlerken ideal olanı ve zaten olmasını arzu ettiğimiz şeyleri dinlemekteyiz. Dinlerken de umutlanmıyor değiliz. Ne var ki bu ideal konuşmaları yapanların tabandaki durumu da iyi görmeleri ve anlamalarını bekliyoruz. Zira en başta ezber edilmiş meslek mensubu profili değişmeden, mükellefte farkındalık geliştirilmeden arzu edilen toplam kalitenin yakalanması mümkün olmayacaktır.
Meslek, geleneksel muhasebecilik anlayışından uzaklaşmalı, özü danışmanlık, denetim olmalıdır diyoruz. Ne var ki, bir grup mali müşavirin asgari ücret tarifesinin altında, çalakalem defter tutmasını, öte yanda ise meslek yasamızda yasaklanmış olmasına rağmen bazı yeminli mali müşavirlerin defter tutabiliyor olmasını ve merdiven altı tabir edilen ruhsatsız muhasebecilerin! varlığını anlamak çok zor. Bu tabloya ilgililerin seyirci kalmasını anlamamız çok daha zor.
Şu temel sorunlara ve sorulara karşılık bulmadan toplam değer ve toplam kalite için güçlü bir zemin yakalamak zor.
Bugüne kadar haksız rekabeti önlemek, tahsilat sorununu çözmek adına hangi tedbirler alınıp da hangi yaptırımlar uygulanmıştır?
Mesleğe karşı güven sarsıcı davranışlarda bulunanların ayırt edilmesi için hangi çalışmalar yapılmıştır?
Kısa günün karı anlayışıyla çok düşük ücretlerle, düşük kalitede hizmet verenleri tespit etmek çok mu zordur?
Çok sayıda müşteriye aynı kalitede hizmet verebilmek ve hizmet kalitesinin sürdürülebilirliği mümkün müdür?
Bir meslek mensubu, yanında kaç kişi çalıştırırsa çalıştırsın bu kadar geniş alana yayılmış şahsi sorumluluğa sahip bir mesleği, kaç müşteri için, ne kadar verimle yerine getirebilir?
Mesleğimiz, sadece mali tabloları günü kurtaracak şekilde hazırlayıp beyanname düzenlemekten mi ibarettir?
Bazı bürolardaki müşteri sayısının fazlalığı ve çeşitliliği, ‘’Şahsi mesaiye, ilmi veya mesleki bilgiye veya ihtisasa dayanan ve ticari niteliği olmayan şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılması gereken ‘’ olarak yasal tanımı yapılmış bir işe ne kadar uygun düşmektedir?
Müşteri seçimi yaparken ve ücretini belirlerken kendi bilgi, deneyim ve uzmanlık alanını göz önünde bulundurmak gerekmez mi? Yoksa hiçbir ayrım gözetmeksizin gelişine her talep karşılanmalı mıdır?
Çoğu müşteri için düşük ücret, meslek mensubu seçiminde neredeyse tek kıstas. Mükellefin meslek mensubu tercihini neye göre yapması gerekeceği yönünde bilinçli olması için neler yapılmıştır?
Sürekli kapsamı genişleyen ve değişen mevzuatın muhatabı mükellef, bunun yanı sıra her alanda dijital dönüşüm var, günün sonunda hepsi de mükellefi ilgilendiriyor ama hangisinin bundan haberi var? Kaç tanesi bu değişime hazır? Bu noktada çoğu mükellef hazır değilken tüm yükü mali müşavire yükleyip kenara çekilmek hak mıdır?
Mali müşavir ne yapsın? Artan iş yükü ve sorumluluğu altında mı ezilsin? Tahsil edemediği ücretin katma değer vergisini mi ödesin? Sen yapmazsan şu yapar denilen türlü türlü becerileri! olan o muhteşem muhasebecinin! haksız rekabeti ile mi mücadele etsin? İdarenin neredeyse her beyanname döneminde tıkanan sistemine rağmen iş yetiştirmeye mi çalışsın? O konuya bakan memura çoğunlukla ulaşamıyorken! kendisi her an, her konuya vakıf, 7/24 esaslı performans mı sergilesin?
Enflasyon karşısında ezilen her kesime belli oranda ara artış yapılmışken, bakanlığın, halihazırda zaten çok düşük olan asgari ücret tarifesi için süresinde güncelleme yayımlamayışını da anlayamıyoruz. Hem haksız rekabet ve tahsilat sorununa yönelik bir destek göremiyoruz hem de mevzuata ve muhasebeye yönelik mükellefte bir farkındalık geliştirilememişken, makul bir asgari ücret tarifesinin elde dayanak olduğu unutulmamalıdır. Pek tabii ki, hangi sektörde, hangi içerikle hizmet veriyor isek, emeğimizin, bilgimizin, zamanımızın karşılığını kendimiz belirleyebiliyoruz. Ne var ki, baş etmekte zorlandığımız - anlaşılan o ki ilgililerin de baş edemediği!!- haksız rekabet eden tüccar muhasebeciler! var.
Öteden beridir, emeğin, bilginin, riskin, tecrübenin, zamanın karşılığından çok uzak belirlenen asgari tarife sorunumuz başta olmak üzere en insani taleplerimiz dahi muhatapları nezdinde karşılık görememektedir. Bizlerin, 7/24 çalışan robotik sistemin bir parçası olmadığımız, insan olduğumuz unutulmamalı, iletilen taleplerimiz son dakika çözüme! kavuşturulmamalıdır. İdareler, kendi bünyesinde, teknoloji yoğun, 7/24 robot sistemlerle çalışmaya başlamış olabilir ama biz mali müşavirlerin, her ne kadar teknolojiyi iyi kullanıyor olsak da, esasında emeğimiz, bilgimiz, tecrübemiz ve zamanımız ile hizmet vermeye devam ettiğimiz unutulmamalıdır.
3568 sayılı Meslek Yasamız revize edilmelidir. Bildirim - beyanname muhasebeciliğine ve angaryaya boğulan mesleğimizin tanımı ve kapsamı günün gereklerine uyarlanmalıdır. Beyanname muhasebeciliği ve müşavirlik kavramları ayrışmalıdır. Emeğin, bilginin, riskin karşılığı olan bir ücret tarifesi belirlenmeli, e-tahsilat formülü ile tahsilat sorunu da çözülmelidir.
Haksız rekabet başta olmak üzere, mesleğe ve meslek mensubuna zarar verenlerle etkin mücadele edilmelidir. Meslek mensuplarının mesleki bilgi ve donanımlarını güçlendirmelerinin yanında mesleki standartlar ve etik değerlere uyumu eksiksiz sağlanmalıdır. Mesleğe girişte ezbere dayalı sistemin dışına çıkılması, doğru yorumlama ve öngörü geliştirebilen bir eleme sistemi getirilmesi, staj döneminin daha aktif hale gelmesi, meslek içi zorunlu eğitimler ihtiyaçtır. Zira aynı kanun maddesi veya bir muhasebe işleminin farklı meslek mensuplarınca farklı yorumlanıp farklı uygulamaya tabi tutulması ile sıkça karşılaşmaktayız. Rekabetin ücretle değil bilgiyle, uzmanlaşmayla yapılmasına zemin hazırlanmalıdır.
Mali tatil, uygulanabilir hale getirilmelidir. Resmi tatillere denk gelen her beyan döneminde beyan süresi uzatılsın talebi iletmeye gerek var mıdır? Mücbir sebep tanımlaması için 30 yıl beklemeye gerek var mıydı? Bu sürede zorluk yaşattıkları kişiler için vicdan muhasebesi yapan oldu mu?
Şu da var ki, muhasebenin böylesine özensiz ve değersiz muamele gördüğü bir yerde mesleği icra edenlere bir değer verilmesini beklemek belki de bizlerin hatasıdır. Zira yapılan torba düzenlemelerle geçmişini temize çektiği için iyi bir muhasebe sistemi olmasa da olur zannında olan çok kişi var. Bugün, reel kar zarar durumunu yansıtmayan, yüksek enflasyon sonucu gerçeklikten epeyce uzak düşen mali tablolara sahip olanlar, muhasebenin öneminin o denli farkında değiller ki, tüm koşulları oluşmasına rağmen enflasyon muhasebesinin ertelenmesine dahi itiraz etmediler. Ne o tabloların sahibi mükellefler ne de üye oldukları kuruluşlar!
Üst birliğimiz ve meslek odalarımız, seçim kaygısından uzaklaşmalı, sarmal olan sorunlarımızı her seçim döneminde bize anlatmayı ve aynı tekrar vaatleri bir yana bırakıp da, ortak akılla, Maliye Bakanlığı ile birlikte geliştireceği alternatif formüller ile mesleği hak ettiği yere taşımalıdır. Böyle bir meslekte toplam kaliteyi yakalamak ve sürdürmek zorundayız.
Sorunlarımız ve sorularımız bu yazının içeriği ile sınırlı mı? Maalesef değil. Daha önce, ‘’Muhasebenin Dramı’’, ‘’Parçaları Uyumsuz Yap-Boz Mevzuat’’, ‘’Muhasebe Sisteminin Ekonomiye Etkisi’’, ‘’Yeni Muhasebe Meslek Kanunu İhtiyacı’’ başlıklı ve daha birçok başka yazıda bazı noktalarda da tekrara düşerek ifade etmeye çalıştıklarımız da var, kağıda kaleme sığdıramadıklarımız da…
Sonuç mu? Sorunlarımız belli, sorunları yaratanlar belli, çözümü de belli ama her nedense, Cemal Süreya’nın dediği gibi ‘’hep kazanırsın ey çözümsüzlük’’!
28.09.2022
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)